1 Mart 2011 Salı

Bırakbeni Blackberry

Yemiyip yanında yattığmız..konuşmayıp yazıştığımız..en can dostumuz o bizimmm..ıcq un var mı denen sorudan, msn in var mı dan, bbm in var mı gibi bizi zaman yolculuğu yaşatan, düşününcede yaşlandığımızı farkettirip sinir bozduran..hemen arkasından teknoloji harikası bunları da gördük dedirterek içimize su serpen şen dostumuz..bir ara "devletin güvenliğine" tehlike olduğu bile düşünülen o derece mühim ama bizim için sadece masum bir dost kendisi..bir statü adeta..
sahipleri hemen kendini belli eder sanal ortamlarda..sürekli msn de online olurlar, facebookta aktiftirdirler, her yazdığımıza saatinize bakın 3 dakika içinde cevap gönderirler..He birde twitter dan hiç bahsetmicem ..hatta twitter i bilekbörilerinin bir parçası olarak görürlerr..Sabah gözümüzü açtığımızda bir refleks ile elimiz ona doğru otomatik giderr..
eski zamanlardaki sms yalanını tarihe karıştırmış bir mucit macit eseridir.."aa msgın gelmedi walla bak gelmedi gelse cvp atmazmıyım" yalanını "ahanda bak D idi R oldu".. die cevabı yapıştırmamızı sağlayan bir dost bir şahit kendisi..İş hayatındaysanız büyük sıkıntı online şirket..bu dostunuz ile tanıştığınız ilk günden itibaren çalışma saatleriniz 9 saatten 24 saate çıkar.. Tam içkinzi elinizde alemlerdeyken kırmızı ışığıyla hayatınız bir anda kararabilir..Uzun bir süre gördüğünüzün bir göz yanılması olmasını istersiniz sonra elinze alıp küçük bir mousepad hareketi ile gerçekle yüzyüzesinizdir..He ama kızların çoğunda şizofrenik belirtilerde gösterir..Yanmayan kırmızı ışığı yanar gibi görüp bit hamlede telefonu elinizle kaparsınız...Sonra "ama ama yanıyodu" diye zorlayıp bir de msglar kısmına girip kontol edersiniz..Sonra kimseye bu şizofrenik belirtinizi söylemeden yapmacık bir tebessümle karşınızdaki insana çaktırmamaya çalışırsınız..He birde dinleme kabiliyetinizi adete baltalar..Aklınız hep ondadır..Adeta bir iç ses olur..Işığı hep göz mesafenizde durur.Ya da karşınızdaki arkadaşınızı tek gözle dinler gibi idare edip bütün ilgi ve alakanız "kadim dostunuz"dadır..
kimi zaman size msg atan olmayınca karışınızdakinin bilekbörisinden çıkar "çıtır çıtır" tuş sesi ile sinir katsayınızı zirve yapan kadim dostunuzdur..Genelde çabuk yorulurr.Her akşam yatmadan besiye çekilmesi gerekirr.Yoksa gün içinde sizi şaşı beş gibi ortada bırakır..Her besiyi de yemez..Yanınızda mamasını taşımazsanız milletten dilenerek çok zor bulursunuz..Asla affetmez direk kapatır kendini..
Kısacası 15-24 yaş arasında el ayak kol bacak gibi bir işlevi olan bu dost 30'una doğru "bilekböri diil bırakbeni" dedirtmeye başlar..

28 Şubat 2011 Pazartesi

Ananı da al git diyen başkan oluyorsa kekemeden kral neden olmasın?

Cumhurbaşkanı olmadığım için, yurt dışından özel kopyasını da evime gönderticek bir forsum olmadığı için bugün izledim Zoraki Kral'ı..He bi de "korsan"ını evime gönderen de olmadıı..Kekeme kralın bu sıkıntısından kurtulmak için verdiği mücadeleyi, geçmişinden kaynaklanan sıkıntılara inerek sorunu çözmeye çalışan bir doktoru anlatıyor..He bir de aşkı uğruna tahttan kendi isteğiyle inen bir kardeş de anlatılıyorr..He ama bu kardeş " bence imamlar da nikah kıymalı" diyen cinsten bir kardeş, kral da diil..VI. George anlatılığı kadar samimi ve insancıl mı bilmiyorum ama aklıma gelen bi soru var..
Kekemelik mi beter, yoksa ağzından çıkanı kulağı duymayan gaflar kralı olmak mı daha beterr..Ya da tam tersi kekeme kral mı şahane, yoksa halkına hakaret edecek sözleri olup da bunları kekelediği için söyleyemeyen, dile getiremeyen bir kral mı daha şahane.Belki de öyle bir durumda "Allah'ın bir lutfu"..He bi de "artislik yapma" diyemeden "a-a-a-a a-rrr-ttt" dediikten sonra lafı yarım kalan bir kral mı şahane..Vallahi şahane..Bizim memlekette çok şahane..Hem "dilini eşek arısı soksun "diyerek "günaha" giren bir halk da olmaz..
He ama bardağa bir de dolu yanında bakmalı tabi...Sezar'ın hakkı Sezar'a dersekk..İngiltere Kraliyet Sarayı'nın biyografi-dram içerikli bir filmi olmuşsa ne malum bizim de ilerde biyografi ve komedi ya da o da yanlış trajı-komik "Gaflar Kral"'ı isimli filmimiz olmasın..Hatta 180 dakikaya sığacak bir hikaye olmadığı için "Yaprak Dökümü" kıvamında bir kaç sezon oynayacak dizi çıkar..Bakın bu konu üzerinde düşünün derim sevgili yönetmenler senaryo hazırr ne de olsa..
Şimdi "ananızı da alın gidin" bu filme..(yazar burda aile saadetinden bahsediyor)...!
He bi de yine laf değil yine "gaf"..